Avrupa Birliği’nde durgunluk beklentilerinin artması dış ticaretimizi doğrudan etkiler

‘’Almanya’nın 2024 sonu daralması ve 2025'te durgunlaşması bekleniyor… Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), ülke ekonomisinin büyüme tahminini ‘kalıcı yapısal kriz’ nedeniyle yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirdi. ‘’

Rusya- Ukrayna gerilimi, Filistin- İsrail- Lübnan çatışması ve ekonomik belirsizlikler başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde durgunluk beklentisini arttırdı. Bu durum sanayinin yavaşlamasına ekonomik tedbirlerin artırılmasına sebebiyet vermektedir. Yaşanan bu durum sadece ekonomik bir kriz değil yapısal ve kalıcı bir kriz olarak da adlandırılabilir. Diğer yandan enerji fiyatlarının ve işçilik maliyetlerinin de yüksek olması durgunluk beklentilerini de kamçılamış, talebin Avrupa Birliği’ne oranla daha uygun fiyatlamalar yapan Çin’e yönelmesi Avrupa birliği ülkelerinde üretimde daralmaya yol açmıştır.

Avrupa Birliği’nde durgunluk beklentileri ülkemiz sanayini nasıl etkiler ?

Ülkemiz, ihracatının yaklaşık yüzde 60’ına yakınını Avrupa ülkelerine gerçekleştirmektedir. Pazar çeşitlendirmesi noktasında sıkıntı çeken sanayicimiz genel itibari ile Avrupa şirketlerinin fason üreticiliğini yaparak marka değeri yaratmakta zorluk çekmektedir. Bu durum üretici konumundaki devletlerin sanayisinde yaşanacak daralma Avrupa’nın yan sanayi ve fason üreticiliğini yapan ülkeler için bir darbe niteliği anlamına da gelmektedir. Yani Avrupa Birliğinde beklenen ekonomik durgunluk üretim noktasında bir daralmaya sebebiyet vererek ülkemiz sanayisini de doğrudan ve hızlıca etkileyecektir.

Tekstil can çekişiyor

işçiliği kolay ve katma değeri nispeten düşük olan tekstil sektöründe; karlılığının düşük olması ve enerji, işçilik maliyetleri gibi etkilerin yüksek olması gibi olumsuz etkenler, talebin büyük ölçüde, maliyet avantajı sağlayan Özbekistan, Bangladeş, Pakistan ve Mısır gibi ülkelere yönelmesine sebebiyet vermiştir. Bu durumda ülkemiz tekstil sanayisini can çekişir hale getirmiştir. Dolayısıyla tekstile dayalı olan diğer sektörlerde derin bir sıkıntı içerisindedir.

Diğer bir yandan Avrupa’daki belirsizlik tablosunun otomotiv, makine sektöründe ve dolayısıyla bu sektörlere bağlı yan sanayi üreticilerinde bir daralmaya neden olacağı beklentisi yaygınlaşmıştır. İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi katma değerli sanayi ürünleri üreten şehirlerimizdeki binlerce otomotiv ve makine sektörü temsilcilerimizi zor günler bekliyor.

Sektörel Kümelenme şart

“Sektörel Kümelenme”, aynı ya da benzer iş kolunda faaliyet gösteren, coğrafi olarak birbirine yakın, birbirleriyle iş birliği olan üretici firmalar ve onları destekleyici firma ve kurumların bir araya geldiği bir çalışma modelidir. Bu modelde firmalar birbirine rakip değil birbirine destektir. Güç birliği anlamına da gelen kümelenme yapısı farklı coğrafyalarda ve yeni pazarlarda güç elde etmeyi sağlayabilmektedir.

Ülkemiz sanayicisi üretimdeki gücünü kümelenmeyle pekiştirmeli ve geliştirmelidir. İhracatımızın yarısından fazlasını gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği genelinde beklenen durgunluk ve olumsuz tablonun etkisini kırmak ancak ve ancak kümelenme mantığı ile şirketlerin güç birliği yapmasıyla mümkündür.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Erdinç Özbakır
Erdinç Özbakır - 1 ay Önce

InşAllah güç birliği ile beraber üretimi hızlandırmak lazım ve surekliligi sağlamak lazım size katılıyorum deniz bey

Şefik kaya
Şefik kaya - 1 ay Önce

Çok İsabeyli teşhis kardeşim kalemine sağlık kolay gelsin

Eyüp
Eyüp - 1 ay Önce

Yeni pazarlar bulmak ve güç birliği kaçınılmaz
Oldu
Çok doğru